Hamza Bey hakkında tıpkı Hacı Şemseddin gibi pek az bilgi bulunmaktadır. Ağrı ,Adilcevaz ve Erciş yöresindeki Şemskilerin hemen hemen tamamının serecere bilgileri Şemseddin’in oğlu Bekire dayanmaktadır. Oysa İran, Kuzey Irak, Van, Batman,Diyarbakır ve Siirt yöresindeki Şemskilerin secere bilgileri derlendiğinde Hacı Şemseddin ve oğlu Bekirle bağlantılı olmadığı görülmektedir. Bu bilgi bize Hamza Beg’in Mensubu olduğu Şemski boyu Hacı şemseddin’in Mensubu olduğu boy daha eski tarihlerde biribirilerinden ayrılarak farklı yerlerde yaşamışlardır. Sözlü beyanlara göre Hamza Bey Musul civarında yaşamış uçsuz bucaksız yaylaları olan biri olup mezarı bu bölgede olduğu şeklindedir. Kimilerine göre ise Iraktan Siirt civarına göçerken burada hısımları olan Emer Aga’yé sor isimli bir bey ile yerleşim yeri sebebiyle Pervaride çatışır, her iki taraftan da bir çok savaşçı ölür, ancak Hamza bey söz konusu bölgeyi ele geçirir ve bu bölgedeki vadiye “Boriya şemska” yani Şemsika geçidi adı verilir. Rivayet edilirki Pervari kırsalında bu savaşta hayatını kabdenleri defnedildiği yüzlerce Şemskanlı mezarı bulunmaktadır. Başka bir rivayette ise Hamza Bey bilinmeyen bir nedenle İrana geçer ancak yıllar sonra yoksul bir vaziyette Van’a gelir burada akrabalarını etrafında toplar ve aşiretine liderlik eder. Bir Başka rivayet ise Hamza küçükken babasını kaybeder, Annesi begé vasıtasıyla büyütüldüğü için kendisine Begé nin oğlu anlamına gelen Hemzeyé Begé olarak çağrılmış dolayısıyla himayesindeki Şemsilere de Hemzebegi demişlerdir. şeklinde rivayet edilmektedir.
Iraktaki yaşantısı ve
yaylalarının olduğuna dair bilgiler, Osmanlı Tahrir kayıtlarında bahsi
geçen Hamza Beg bilgileri ile kısmen örtüşmektedir.
Doç.Dr.Mehdi İlhan’ın( Orta Doğu
Teknik Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi) XI
yüzyılda Şehrizol Vilayeti isimli araştırmasında, Hamza Beg’den kısaca
şöyle bahsedilmektedir;
Şehrizol vilayeti,
Kuyud-i Kadime Arşivinde ki 1560 tarihli tapu tahrir defterinden
anlaşıldığına göre, Hamza Beg’in yönetimindeki bölge onyedi
nahiyeye ayrılıyordu. Şehrizol livası hariç Kelaş, Pak,
Davudan , Dulhavran ve Karatağ livaları aynı
zamanda birer nahiye idiler. Ancak
daha ziyade timar dağılımına göre düzenlenen aynı defterin icmal kısmında
liva sayısının Şehrizol dahil 10’a çıktığını görüyoruz. Tüm bu liva ve
nahiyeler kesin olarak Şehrizol vilayetinin
merkezi olan ve Mir- i
Miran Hamza Beg'in
oturduğu yer olan Zalim kalesinden idare ediliyordu. Diğer Liva
mirleri şüphesiz kendi liva merkezlerinde ikamet ediliyorlardı.
Diğer beğlere ve hatta padişah hassına göre hemen hemen iki
misli geliri olan Şehrizol Beylerbeği Hamza Beg'in geliri 559.511 akçeye
ulaşıyordu. Mir-i Miran Hamza Beg hemen hemen Şehrizol vilayetinin
tüm gelirinin %25'ini alıyordu.
Hamza Beg her yıl yaylalara çıkan
halktan belli oranda vergiler almaktaydı. Ancak İran ve Hakkari
civarından gelen akrabalarından vergi almadığı bazı rivayetlerde
geçmektedir.
Hamza Beg’in Yezidi inancını
benimsediği hakkında bir görüş mevcut ise de Yine 1560 tarihli Tapu
tahrir kayıtlarında, Hamza Beg’e tabi Zelem Kalesi
ve bağlı köylerindeki nüfus’un inanç yönünden dağılımı şu şekilde
belirtlimiştir.;
Toplam nüfusu 25,352 olan Şehrizol
vikayetinin nüfusunun %99'ua Müslüman olup ancak %1'den daha azı diğer inanç
sahiplerinden oluşuyordu. Bu durumda %99 yakın kısmı müslüman
olan bir toplumun başındaki Mir-i Miran (Beyler Beyi) ‘ın yezidi olması
düşünülemez.
Aynı kayıtlarda 1551-1574 tarihleri arasında Zalm Kalesi hakimi Serhab(Sörhab) adlı bir Mirdir. Bu durumda Hamza Beg’in bu tarihler öncesi buradan buradan ayrıldığı yada vefat ettiği ihtimali ortaya çıkıyor. Hamza Beg’in buradan Van Hoşab yöresine mi yoksa Kotur ve Khoy bölgesine mi göç ettiği net olarak bilinmemektedir. Ancak Mardin/Derik yani Berriye'ye göç ettiği bazı kaynaklarda ifade edilmektedir. Beriyedeki köyün ismi "Gundê Hemze beg" olup yine aynı isimle yaylası da bulunmaktadır..
Buna bağlı olarak Şerefname ise Van livasında biri birine akraba olan ve farklı zamanda yaşayan iki Hamza Bey’den bahsetmektedir.
Birincisi, Yine Hamza beg ile aynı
dönemde yaşamış olan İvaz oğlu Hamza Beg’dir. Bu beg’den Mir-i Miran olarak
bahsedilmez. Mahmudi Aşireti içinde yaşamış ve kızılbaş Beyi Deli
Piri ile çatışarak bu beyi öldürmesi neticesinde Şah Tahmasb
tarafında uzun süre İranda hapiste tutulduktan sonra serbest
bırakılmış, ancak Dınbıllı Beyi Hacı Bey’in yanında uzun
süre göz hapsinde kaldıktan sonra buradan kaçarak vana gelmiş ve
akrabalarını etrafına toplayarak yeniden bey olmuştur. Şahın
Kışkırtması ile Dınbıllı Hacı bey tarafından tuzağa düşürelerek
öldürülmüştür. Bu bey’in şemskanlı Hamza Beg ile aynı kişi olup olmadığı
tartışmalıdır, zira Şemskanlı Hamza Beg’in öldürüldüğüne dair bir
söylenti veya kayıt bulunmamaktadır.
İkincisi ise; 1594 yılında Bagiri,
Salduz ve Merağa beylikleri yapmış olan Mansur Bey’in oğlu Hamza Beydir. Hamza
Bey Kardeşi Kubat bey ile beraber mirlik yapmıştır. Bu bey de Şah
Haydar destekli Mukuri aşireti ile yapılan savaşta kardeşi Kubat Bey ile
beraber öldürülmüştür. Bu bey’in yaşamış olduğu dönem itibari ile Şemskanlı
Hamza Beg ile aynı zat olma ihtimali yoktur.
Şunu da belirtmekte fayda vardır.
Hamza Beg her kadar müslüman olarak kabul edilse de himayesinde başta Şikakiler ve Dasiniler olmak üzere , Mend ve Mukuri ailelerinden müteşekkil on
binlerce yezidi ailesi de bulunmaktaydı. Bilinen bazı Yezidi kaynaklarında
Hamza Beg’den kısaca bahsetmektedir; Yezidi tarihini irdeleyen “Şeyxan u
Şeyxan Begi” isimli eserde ise Hamza Beg’in seceresi hakkında şu
bilgileri vermektedir; Bu eser’e göre Hamza Bey Dewreş Adem hanedanındandır.
Secere Dewreş Adem den başlamak üzere; ardından oğlu Mir İbrahim, oğlu Mir Şeyx
Ebubekir, (Ebubekir’in iki oğlu omuştur: Mir Mensur ve Mir Melek )
Mir Melek’in oğlu Mir Mıhemedé Batıni (Mir Mıhemedé Batıninin
oğulları, Mir Hadi Beg ve Hamza Beg, Hamza Begden sonra Mir Zeynelé Çev bı Xal,
Mir Hesené Mezın Mir Hesené Pıçuk, Mir Süleyman, Mirxan gibi beylerden
bahsetmektedir. Yukarıda bahsi geçen Hamza Begler ile Şemskilerin Mir-i
Miran’ı Hamza Beg hakkındaki bililer birileri ile fazla örtüşmemektedir. Ancak
Zalm Kalesi Beyler Beyi Hamza bey ile Şemskanlı Hamza Bey’in
bilgileri genellikle örtüşmektedir. Musul ve Şehrizol
civarından Hamza bey vasıtasıyla göç eden Şemskanlılar
genelde Ağrı civarında yaşayan Şemskanlılarla olan diyalogları,Irak ve
İranda yaşayan Begzadelere göre daha azdır. İran Kaynaklarında
Begzadelerden çok asil, görkemli arap bedevi çadırlarında yaşayan, iyi ve
cins at yetiştiriliği yapan zengin ve karizmatik bir aşiret olarak
bahsedilmektedir. Doktor Celilé Celil’in XIX yüzyıl Osmanlı imp.’da KÜRTLER
isimli kitabın 25. Sayfasında İngiliz yarbay J.Shiel’in “Notes on a journey
irom tebriz through kurdistan via Van, Bitlis, Ceert, and
Erbil to suleymaniyeh in Huly and Augst 1836 journal of
the geographic society 1838 vol. Vııı isimli dergisinde
yayınlanan makalesinden yaptığı alıntıdan Hamza begilerin 1836
yılında Van ilinin doğusunda 200 çadırda yaşadıklarını, Çok
güzel karizmatik bedevi çadırlarına benzeyen çadırların
önünde asil ve değerli atlara sahip oldukları gibi son derece
misafirperver ve iyi at binicileri olduğunu ifade etmiştir.
Yukarıda açıklanan detaylı bilgiler
ışığında Hamza Beg ile Hacı Şemseddin’in Kardeş veya aynı dönemde
bir arada yaşadıkları yönünde bir iddianın doğru olmadığını
göstermektedir.
Farklı yerlerde yaşamış ancak
biribirleri ile irtibatları kopmamış aynı aşiretin iki lideridir. Biri
Suruç Sancağına bağlı Mardin, Arabidağıdan, Ömeri gurubu ile beraber muhtelif
zamanlarda Van yöresine göç etmiş , Diğeri ise ırak ve İran
tarafından değişik yollarla aynı bölgede buluşmuşlardır.
Mardın,Suruç ve ömeriye ceziresinin bazı kesimlerinden Vana göç
eden Şemskanlılar önce Erzurum taraflarına kısa süre
yerleşmişlerse de oradan Van Sancağına göç ettikleri sözlü beyanlarla
anlatılmaktadır. Bir çoğu kendilerinden Şemski değil de Ademi olarak
bahsetmektedir.
NOT:İLAVELER EKLENECEKTİR.
semskiasireti@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder