Yahya Bermeki(Lakabı Ebu ali)'in oğlu Fazıl, , 766 yılının zilhice ayının 23'ünde Medine şehrinde doğdu. Harun el Reşid'den sadece yedi gün büyüktü ve Harun'un annesi Hayzirun onu emzirmiş ve Harunla süt kardeşi olmuştu. Yahya'nın hükümdarlığı sırasında Fazıl, Harun'un saray hareminden ve Harun'un oğlu, Emin lakaplı Muhammed'in öğretmenlik ve eğitim pozisyonundan sorumluydu. Taberi tarihi bu konuda şöyle yazıyor, "Emin'in annesi Zübeyde sık sık Fazıl'ın küçüklüğünü, zekasını ve yeteneklerinin anlatırdı.
İyi bir eğitim alarak büyüyen Fazıl'ın lakabı Ebu Ali idi, Hicri172 yılında de Fazıl Horasan hükümetine atandı ve onun topraklarına Cürcan, Taberistan, Cebel, Ermenistan, Kums, Rey ve Damavandi kattı.
Horasan'da Fazl'ın saltanatının başlangıcında Hazreti Alinin torunlarından Yahya bin Abdullah Dilam'da isyan çıkarmış ve bu isyan hızla büyümüştür. 50.000 kişilik bir ordu ile hareket eden Fazıl Rey yakınında karargah kurdu ve savaşa girmeden önce görüşmeler yoluyla Yahya’yı teslim olmaya ikna etti. Bu başarı ona miladi 792 yılında Horasan valiliğini kazandırdı Fazıl bin Yahya vergileri düzenli bir şekilde toplatarak eyaletin gelirinin artmasını sağladı. Bu paralarla Belh’te su kanalları açtırdı; camiler, ribatlar ve kervansaraylar inşa ettirdi. Onun yaptırdığı camilerin başında Buhara Cuma Camii gelmektedir. Fazıl bin Yahya, Horasan valiliği sırasında yalnız imar ve ziraat sahalarında değil askeri alanda da başarılı olmuştur. Meşhur tabip Buhtişu bin Curcis’in torunu İbrahim bin Cibrail’in kumandasında Kabil üzerine bir ordu gönderdi. İbrahim Kabil yakınındaki Şahbahar’ı zaptederek bol miktarda esir ve ganimet ele geçirdi. Diğer bir ordu da Üsrüşene’ye karşı gönderilerek hükümdara itaate mecbur edildi.
792 yılında Bakhtişu'ya doktorunun oğlu Fazıl İbrahimin, korumalarını ve muhafızlarını Kabil'e yürümek üzere görevlendirdi. İbrahim, "Şah Bahar"ı yakalayıp kulübesini ateşe verdi. Bu zaferden sonra Fazl Vira Sajistan hükümetine atandı. O eyaletten dört milyon dirhem vergi toplayıp Fazıl'a getirdi, ayrıca İbrahim'e de 500 bin dirhem verdi.
Harun'un, Basra'da hapsedilen İmam Musa Kazım'ı Bağdat'a getirip Fazıl bin Rabi'ye teslim ettiği, bir süre sonra İmam'a zarar vermesini istediği ancak Fazıl'ın kabul etmediği ve Harun'un onu teslim ettiği rivayet edilir. İmam Musa Kazım Fazıl'ın evinde namaz kılmakla, oruç tutmakla ve Kur'an okumakla meşguldü, Fazıl da onu ihmal etmedi, Harun bu haberi duyunca sinirlendi ve yerine Yahya İmam'ı görevlendirdi.
Yezdi tarihçisi, Ebu'l-Kasım Gassan'ın ağzından, Harun'un Fazıl'ı Horasan'a gönderirken çok sevdiği ve Yahya Bermekinin oğlu ve aynı zamanda Fazıl 'ın Kardeşi olan cafer Bermekiyi vezirliğe atamayı amaçladığını, ancak Fazıl'ın Bağdat'ta bulunmasının büyük bir engel olduğunu aktarıyor. bu şekilde onu Bağdat'tan uzak tuttu. FazılCafer'den her bakımdan üstündü ve halk arasında daha çok seviliyordu. ona küçük nazır unvanı veriliyordu, bu yüzdencafer onunla sürekli rekabet halindeydi. Bu rekabet Bermekilerin çöküşünün nedenlerinden biri oldu.
Fazıl, işleri basiretli bir şekilde yönetmesi, cömertliği ve bağışlayıcılığı nedeniyle Horasan'da o kadar popüler olmuştu ki, insanlar Harun'un adını unutmuştu. Tarihçiler, Fazıl'ın Horasan'daki hükümdarlığı sırasında halkın 20.000 çocuğuna Fazıl adını verdiğini, bunun da Fazıl'ın Horasan halkı arasındaki popülerliğini gösterdiğini ve bir yıl içinde kendisini ziyarete gelenlere on milyon dirhem verdiğini belirtmektedirler. Buhara şehrinde yeni bir cami yaptıran Fazıl, Cafer'in aksine Ramazan geceleri camilere ışık takan ilk kişidir. Horasan'da çok sayıda cami ve kervansaray yaptırdı ve 795 yılında Harun tarafından Bağdat'a çağrıldı. Fazıl, Bağdat'a vardığında çok iyi karşılandı ve babası Yahya'nın bakanlığını devraldı. Fazıl'ın Abbas ve Abdullah adlı iki oğlu Me'mun tarafından kayırıldı ve onlara büyük mevkiler verildi.
Horasan valiliği sırasında yaptığı imar çalışmaları ve tarım alanındaki faaliyetleri sayesinde herkesin sevgisini kazanmıştı. “Ḥatimü’l İslâm ve ḫatemü’l kiram” lakabıyla da anılan Fazıl alim ve şairlerle ilgilenir, özellikle şairleri himaye ederdi. Ramazan ayı boyunca camilerde kandil yakma âdetini başlatan kişinin Fazıl olduğu rivayet edilmektedir.
Faz bin yahya Bermeki Kasım 808) yılında tutuklu bulunduğu Rakka’daki hapishanede ağır işkenceler altında önce felç oldu sonra da Felç diline vurdu. Bu ağır Fiziki ve manevi işkencelere dayanamayan Fazıl Rakka Hapishanesinde 53 yaşında hayatını kayb etti.
Kaynak:
1-Benson Bobric'in Halifenin İhtişamı (Doğan Egmont: 2016) kitabından kısaltılarak alınmıştır.
2-Kısmen İslam Ansiklopedisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder